5.7 C
Ankara
Pazar, Aralık 22, 2024
Ana SayfaHaberlerManşet HaberleriÇanakkale Ruhunu Yaşatmaya Devam Edeceğiz

Çanakkale Ruhunu Yaşatmaya Devam Edeceğiz

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet DEMİRCİ, Çanakkale Zaferi’nin 108. yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle andı. Demirci açıklamasına şu şekilde devam etti;

“Dönemin en donanımlı ordularına karşı yokluk içinde, günlerce hiç uyumadan, aç, susuz, toz, toprak içinde, kan revan içinde; tanka, topa süngüyle, iman dolu göğsüyle direnen kahraman Türk milletinin, tarihe kanlarıyla “Çanakkale geçilmez” yazdığı büyük zaferin 108. yıldönümünü idrak ediyoruz.

Çanakkale Savaşı, siyasi ve sosyal sonuçları itibarı ile tarihin yönünün değiştiği, kurgulanan asırlık planların bozulduğu, yenilmez denilen emperyalist orduların, Türk milleti karşısında diz çöktüğü kahramanlık destanıdır. Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın gelmiş geçmiş en çetin hesaplaşmalarından birinin sahnelendiği er meydanıdır. Bu er meydanından, şahsi geleceğini değil milletinin ortak geleceğini düşünenler, zoru gördüğünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, şairin dizelerinde dile getirdiği gibi “İleri atılıp sellercesine, Göğsünden vurulup tam ercesine, Bir gül bahçesine girercesine, Şu kara toprağa girenlerindir…” tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır.

Elbette Çanakkale dünyanın en büyük şehitliği, her sayfası şehit kanıyla yazılmış Türk tarihinin fedakârlık külliyatı, fazilet künhüdür. Duaların himmetiyle, aminlerin gücüyle, elbette Türklüğün bükülmez bileği, eğilmez başıyla Çanakkale’de zulüm püskürtülmüş, düşman donanması denizin dibine yollanmıştır. Bu tarihi başarı; en ince detaylarına kadar düşünülmüş ve kaleme dökülmüş büyük bir hazırlığın milli ve manevi değerlerle bütünleşmesinin eseridir. Sırtına aldığı 276 kg’lık topla yenilmez armada şeklinde görülen savaş gemilerini deviren Seyit Onbaşı anlaşılmadan, milli yüreklerde sembol haline gelen Çanakkale’nin bir yönü eksik kalacaktır. 57. Alay’ın muhteşem iradesiyle birlikte, Conkbayırı, Arıburnu ve Anafartalar’da öne çıkan Mustafa Kemal’i özümsemeden Çanakkale’yi kavramak da kolay değildir. Çanakkale dünyaya vurulmuş Türk damgasının asla silinmeyecek izlerinden bir tanesidir.

Son iki asırdır sürekli gerileyen Osmanlı İmparatorluğu’nun kazandığı bu zafer; her ne kadar Devletin çöküşünü engelleyememiş olsa da bizlere, gösterdiği kahramanlık ve askeri dehası ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hediye etmiştir. Çanakkale Zaferi ile milletimizin bağrında yeniden alevlenen milli ruh, İstiklal mücadelesini harekete geçiren güce dönüşerek bugünkü devletimizin kurulmasını ve cennet vatanımızın kurtarılmasını sağlayan fikriyatın beşiği olmuştur. Çanakkale Zaferi ile beraber Türk milleti, adeta küllerinden yeniden doğmuş, harap ve bitap düşmüş bir devletin mirası olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına kaynaklık edecek değerlerin dirilişi sağlanmıştır.

Uğruna dökülen kanlar, verilen mücadele ve çekilen çileler düşünüldüğünde bu toprakların bizler için ne denli önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkar. Bu vatan, dünyanın en paha biçilmez, uğruna en çok bedel ödenen, en çok savaşılan kara parçasıdır. Güzel vatanımız gelinlik kızlarımızın, gençlerimizin hayallerinin, umutlarımızın beşiği; çocuklarımızın, geleceğimizin teminatı; hepimizin bu dünyadaki en değerli, en vazgeçilmez somut varlığıdır.

Bu topraklar dışında gidecek yerimiz, konacak göçümüz, tutacak yurdumuz yoktur.

Bugün ise emperyalist güçlerin yine bütün imkânları ile bölgemize akın ettiğini görmekte, yine büyük bir hesaplaşmanın eşiğine geldiğimizin idrakine varmaktayız. Coğrafyamızda kan ve gözyaşının hâkim olduğu, savaş ve işgallerin hüküm sürdüğü, yanı başımızdaki ülkelerde dayanılmaz ve kabul edilemez acıların yaşandığı bu günlerde, ülkemiz üzerine oynan kirli oyunlar da artık sıcak bir çatışmaya dönüşmüş durumdadır. Gelişmeler, ülkemizin her karış toprağını ve değerlerimizi yeniden Çanakkale ruhu içinde, Devletimizin kuruluş prensipleri çerçevesinde müdafaa etmeyi zorunlu kılmaktadır. Yanı başımızda olup bitenlere baktığımızda, teröristlere büyük denilen devletlerin hamiliğinde bir devlet kurdurulmaya çalışıldığını, topraklarımızın bir kısmının da kurulacak bu devlete verilmek istendiğini görüyoruz.

Zaman, Türk milletini bir kere daha teste tabi tutmaktadır. Çanakkale’de destan yazan kahraman ecdadımız, her düştüğümüzde yeniden ayağa kalkmamızı sağlayan milletimizin yüreğindeki sarsılmaz iman, bizlere şimdiden zaferi müjdeliyor. İçinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun, geçmişimizden aldığımız feyzle her türlü mücadeleyi vermeye hazırız, korkmuyoruz! Biliyoruz ki bu vatan, bir mezar taşı dahi olmayan, toprakla haşrolmuş şehitlerin son sözü, gazilerin gelecek nesillere bıraktığı emanetidir. Ülkemizi bölmeyi, milletimiz üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan şer odakları; evlat acısını bağrına taş basarak dindiren analar, gözyaşlarını yüreğine gömen babalar, kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda Türk Bayrağı dalgalansın diye canlarını veren yiğitler oldukça, bu emellerine asla ulaşamayacaklardır.

Nöbet sırası bizlere gelmişse eğer, vatanımız için bizler de tıpkı bizden öncekiler gibi her türlü bedeli ödemeye hazırız. Bundan 108 yıl önce dönmeyi düşünmeden istiklâl yoluna düşenler gibi bizler de aynı inanç ve kararlılıktayız. Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nın kırılma noktası olan “Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum!” şeklindeki talimatıyla ölüme koşan kahraman ecdadımıza layık olacak, hak yolundan dönmeyeceğiz.

Bu vesileyle Çanakkale’de bedenlerini siper ederek istiklalimizi koruyan, Cumhuriyet’in yolunu açan, Türk ve insanlık tarihini derinden etkileyen tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. ’18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünde devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, vatan ve millet uğruna hayatlarını kaybetmiş tüm şehitlerimize ve muhterem ecdadımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum”

Diğer Haberler

En Çok Okunanlar

Son Yapılan Yorumlar